Kısa Tarihçe:
Mantığın sistematik temelleri ilk olarak Aristoteles tarafından atılmıştır. Aristoteles, “Organon” adlı eserinde mantığın kurallarını belirlemiş ve argümanların yapısını analiz etmiştir. Bu ilkeler, mantığın temel taşları olarak kabul edilir.
“Mantık Bilimi” görüldüğü üzere Antik Yunana kadar uzanmaktadır, o zamandan beridir süregelen bir şeyin ne olduğunu bilmek emin olun size çok şey katacaktır ve ileride yapacağınız münazaralarda yardımcı olacaktır. Felsefe bilmek demek “doğru” düşünmeyi öğrenmek demektir.

Orta Çağ’da, skolastik filozoflar mantığı hem felsefi hem de teolojik tartışmalarda kullanmışlardır. Mantık, bu dönemde özellikle dini metinlerin yorumlanması ve felsefi sorunların çözümünde önemli bir araç haline gelmiştir. 19. yüzyılda matematiksel mantığın gelişimi ile birlikte, mantığın yapısı daha formal ve sembolik bir hale gelmiştir. Gottlob Frege, Bertrand Russell ve Ludwig Wittgenstein gibi filozoflar, mantığın dilsel ve matematiksel yönlerini derinlemesine inceleyerek, modern mantık anlayışının temellerini oluşturmuşlardır. Bu gelişmeler, felsefi mantığın hem teorik hem de uygulamalı yönlerine katkı sağlamıştır.
Özdeşlik Yasası
Her şey kendine eşittir; yani bir şeyin kendisiyle olan ilişkisi her zaman doğrudur.
Örnek: “A, A’ya eşittir.”
Evet şu an çok basit gelmiş olabilir gözünüze ve muhtemelen haklısınız çok basit bir dal olabilir “mantık” ama bazı insanlar bununla Tanrıyı kanıtlıyor bu yüzden fazla önyargılı olmayın…
Çelişmezlik Yasası
Bir önerme aynı anda hem -A hem -A Olmayan olamaz. Yani herhangi bir şeye aynı zamanda ve koşullarda hem olumlu hem olumsuz diyemeyiz.
Örnek: “Her insan ölümlüdür, Bazı insanlar ölümlü değildir” ifadesi mümkün değildir.
Bazı Kuantum Fiziği ile ilgilenen dostlar Schrödinger’in kedisi örneğini vermek için bekliyor olabilir ama Kuantum Dünyasına özel bir Mantık olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bu da aslında şöyle bir sorunun kapısını aralıyor, Mantık o kadar da her yere özgü değilmiş, sadece küçülmek yetiyor gibi gözüküyor.
Üçüncü Halin İmkansızlığı
Varlık ya A’dır ya da başka bir şeydir. Bunu örneklerle anlatmak çok daha iyi olacaktır.
Örnek: “Bu renk ya kırmızıdır ya da başka bir renktir” ama burada çoğu mantığa yeni başlayan kişilerin yaptığı bir hata var o da sadece 2 durum addetmesidir.
Yani bu ya beyazdır ya da siyahtır başka bir şey olamaz demesi bir hatadır çünkü o aslında yeşil veya pembe olabilir. Beyazdır ya da bir diğer renktir, doğru önermedir.
Çıkarım Kuralları
Eğer “Eğer A, o zaman B” doğruysa ve A’nın doğru olduğu biliniyorsa, o zaman B de doğrudur.
Örnek: “Eğer yağmur yağarsa, yerler ıslanır. Yağmur yağıyor, öyleyse yerler ıslanmıştır.”
Eğer “Eğer A, o zaman B” doğruysa ve B yanlışsa, o zaman A da yanlış olmalıdır.
Örnek: “Eğer kapı açıksa, odada ışık vardır. Oda karanlık, dolayısıyla kapı kapalıdır.”
Yeterli Neden İlkesi veya Nedensellik
Bu mantık kuralı ilk defa Leibniz tarafından sistemli bir şekilde formüle edilmiştir. Ona göre, hiçbir şey rastgele veya sebepsiz yere olmaz; her şeyin bir nedeni vardır. David Hume buna şu şekilde karşı çıkar, yeterli neden ilkesinin zorunlu bir yasa olmadığını, sadece alışkanlıklara dayandığını öne sürmüştür.
Fizikte: Bir cismin hareket etmesi için bir kuvvet uygulanması gerekir. Yani, hareketin bir nedeni olmalıdır.
Felsefede: “Evren neden var?” sorusu, yeterli neden ilkesine dayanır. Eğer evren var olduysa, var olmasının bir nedeni olmalıdır.
Bu ilke, felsefede büyük tartışmalara yol açmış ve özellikle metafizik, bilim ve mantıkta önemli bir yer edinmiştir.
Sizi en çok Tanrıya götüren ilke budur sanırım ama “Mantık ile Tanrı Argümanı” adlı bir başka yazı yapmayı planlıyorum bunu o güne bıraksak daha iyi olacaktır…
Mantıksal Düşünme: Akıl Yürütme Yöntemleri
Mantık aslında bir akıl yürütme aracıdır ve hatta bazı felsefeciler “akıl yürütmenin bilimi” şeklinde bir isimlendirmeye dahi giderler. Mantık, akıl yürütme biçimlerinin hangilerinin doğru, geçerli ya da tutarlı olduğunu belirlemeye ve kurallarını bulup çıkarmaya çalışır.
“Bugün yağmur yağacak çünkü hava bulutlu.” Bu doğru ya da yanlış bir akıl yürütmedir ve bir şeye dayanarak başka bir şey iddia edilmiştir. Örnekte söylenildiği gibi yağmur yağmasının sebebi olarak havanın bulutlu olması öne sürülmüştür. Eğer bir akıl yürütmedeki mantıksal geçerliliği bulmak veya yanlışlamak istiyorsanız öncelikle çıkarım/tasım şeklinde ifade edilmelidir. Bir tasım en azından 2 öncül ve bir sonuç olmalıdır.
1- Bütün insanlar ölümlüdür
2- Platon bir insandır
3- O zaman Platon ölümlüdür
Görüldüğü üzere öncüllerden sonuç zorunlu olarak çıkmıştır zaten ve bu aynı zamanda bir tasım örneğidir.
Mantık dediğimiz alan üzerine koca kitaplar yazılabilecek kadar geniş ve kapsamlıdır şu an hayal edemeyeceğiniz kadar özet geçiyorum gerçekten.
Tümdengelim(Dedüksiyon)
Genel bir kuraldan yola çıkarak özel sonuçlara ulaşma yöntemidir. Yani, doğru olduğu bilinen genel önermelerden hareketle özel durumlar hakkında kesin sonuçlar çıkarır.
Örnek:
- Genel Kural: Bütün insanlar ölümlüdür.
- Özel Durum: Platon bir insandır.
- Sonuç: O halde, Platon ölümlüdür.

Tümevarım (Endüksiyon)
Tümevarım, tekil gözlemlerden yola çıkarak genel kurallar elde etme yöntemidir. Ancak tümdengelimden farklı olarak, tümevarım kesin değil, olasılıksal sonuçlar üretir.
Örnek:
Gözlem 1: Kargalar siyah renklidir.
Gözlem 2: Gördüğüm diğer kargalar da siyah.
Sonuç: O halde, tüm kargalar siyah olabilir.
Ancak, tümevarımda her zaman yanılma payı vardır. Örneğin, bir gün beyaz bir karga keşfedilirse, genelleme yanlış olur.
Benzetiş(Analoji)
Açıklayıcı Analoji:
- Kavramları daha anlaşılır hale getirmek için kullanılır.
- Örnek: “Elektrik akımı, suyun borulardan akmasına benzer.” (Elektriğin hareketini suyun hareketi ile açıklamak)
Mantıksal Analoji:
- Bir konuda çıkarım yapmak için kullanılır.
- Örnek: “Dünya’da yaşam için su gereklidir. Mars’ta da su bulunmuşsa, orada da yaşam olabilir.”
Tartışmalı Analoji (Yanlış Analoji):
- İki şey arasındaki benzerliğin yetersiz olduğu durumlarda yapılır ve yanlış sonuçlara yol açabilir.
- Örnek: “Bir araba dört tekerlekli ve motoru var, bir bisikletin de dört tekerleği olabilir, öyleyse bisiklet de araba gibidir.”
Analoji Örnekleri
Hukukta: “Daha önce benzer bir suç işleyen biri aynı cezayı aldıysa, bu olayda da aynı ceza verilmelidir.”
Eğitimde: “Bir öğretmen, bahçıvan gibidir. Öğrencileri büyüten ve geliştiren odur.”
Bilimde: “Atomun yapısı, Güneş Sistemi’ne benzer. Çekirdek, Güneş gibi merkezde, elektronlar gezegenler gibi etrafında döner.”
Analoki örnek vermek demektir yani.
Beş Tümel

Kafanızda daha iyi canlanması için önce şemayı önce vermek istedim. Bu arada bu da yine Antik Yunanda Aristo’nun yazdıklarına dayanmaktadır.
Cins (Genus)
- Birden fazla türü kapsayan geniş bir kategori.
- Örnek: “Canlı” bir cinstir, çünkü hem “insan” hem de “hayvan” bu kategoriye girer. Eğer “bunlar nedir” diye bir soru sorarsak cevap mesela “at, eşek, kuş” bunlar birer “hayvandır”.
Tür (Species)
- Bir cinsin içinde yer alan daha özel bir grup.
- Örnek: “Hayvan”, “Canlı” cinsinin bir türüdür. Eğer bir cisimse yolumuza canlı mıdır cansız mıdır sorusuyla devam ediyoruz.
Ayırım (Differentia)
- Bir türü diğerlerinden ayıran temel özellikler.
- Örnek: “hayvan” türünün ayırıcı özelliği “duygu” olmasıdır.
Özellik (Proprium)
- Bir türe özgü olan ancak onun tanımına dahil edilmeyen nitelikler.
- Örnek: “Akıl sahibi midir?” doğada akıl sahibi olarak nitelendirilen tek tür insandır. Karga, yunus ve filler zeka belirtileri gösterseler de bu sınıfa girmemektedir.
Kazara Nitelik (Accidens)
- Bir varlıkta bulunabilen ama onun özüne ait olmayan değişken özellikler.
- Örnek: Eğer bu bir insansa “ten rengi” kazara niteliğidir; çünkü insan olmanın zorunlu bir koşulu değildir.
- Cins: Geniş Grup
- Tür: Belirli Gup
- Ayrım: Türü Belirleyen Özellik
- Özellik: Tür için özgü ama zorunlu olmayan nitelik
- Kazara Nitelik: Değişken ve zorunlu olmayan nitelik
Bu kavramlar, Orta Çağ boyunca mantık ve felsefi tartışmalarda önemli bir yer tutmuş ve günümüzde de sınıflandırma ve ontoloji alanlarında kullanılmaktadır.
Safsata
Yanıltıcı konuşma veya tartışma olarakta geçen safsata, günlük hayatta kullandığımızın aksine mantık hatası yapıldığı zaman kullanılan bir terimdir.
- Öncül: Eğer şanslıysan piyangoyu kazanırsın.
- Sonuç: Piyangoyu kazanmadığına göre şanssızsın.
Hata: Bu,“Ters Çevirme Safsatası”dır (Denying the Antecedent). Şanslı olmak, piyangoyu kazanmanın tek sebebi değildir. Şanslı olup da kazanmamak mümkündür.
1. Ad Hominem (Kişiye Saldırı) Safsatası
Bir kişinin argümanını çürütmek yerine, o kişiye saldırarak geçersiz kılmaya çalışmaktır.
Örnek:
- “Bu fikri neden ciddiye alayım? Sen zaten eğitimsiz bir insansın.”
(Hata: Kişinin eğitimi, argümanının doğruluğunu etkilemez.)

2. Yanlış Nedensellik (Post Hoc Ergo Propter Hoc)
Bir olayın, ondan önce gelen bir olay nedeniyle meydana geldiğini varsaymak.
Örnek:
- “Dün gece yağmur yağdı ve bugün başım ağrıyor. Demek ki yağmur baş ağrısına neden oluyor.”
(Hata: İki olay arasında gerçek bir nedensellik bağlantısı olmayabilir.)
3. Kaygan Yokuş (Slippery Slope) Safsatası
Bir olayın, zincirleme ve kaçınılmaz olarak aşırı uç sonuçlara yol açacağını iddia etmek.
Örnek:
- “Eğer plastik poşetleri yasaklarsak, yakında her şeyi yasaklamak zorunda kalacağız ve sonunda hiçbir şey satın alamayacağız!”
(Hata: Küçük bir değişikliğin otomatik olarak aşırı sonuçlara yol açacağını kanıtlamıyor.)
4. Çoğunluğa Başvurma (Ad Populum)
Bir şeyin doğru olduğunu, çünkü çoğu insanın öyle düşündüğünü iddia etmek.
Örnek:
- “Milyonlarca insan bu ürünü kullanıyor, o halde kesinlikle en iyisidir!”
(Hata: Popülerlik, doğruluk veya kalite anlamına gelmez.)
5. Yanlış İkilem (False Dilemma)
Sadece iki seçenek varmış gibi göstererek, üçüncü veya daha fazla ihtimali göz ardı etmek.
Örnek:
- “Ya bizimlesin ya da bize karşısın!”
(Hata: Tarafsız veya farklı bir konum almak da mümkündür.)
6. Yetkiye Başvurma (Argumentum ad Verecundiam)
Alanında uzman olmayan bir kişinin görüşünü delil olarak sunmak.
Örnek:
- “Ünlü bir oyuncu bu diyetin sağlıklı olduğunu söylüyor, demek ki doğru!”
(Hata: Oyuncu beslenme uzmanı değildir.)
7. Korkuya Başvurma (Argumentum ad Baculum)
Korkutucu veya tehdit edici bir durum yaratarak bir argümanı kabul ettirmeye çalışmak.
Örnek:
- “Eğer bana oy vermezseniz, ekonomi çökecek!”
(Hata: Ekonomik durum, tek bir kişinin seçilip seçilmemesine bağlı olmayabilir.)
Bunlara muhtemelen çoğu zaman maruz kalıyor ama bunların birerer safsata örneği olduğunu bilmiyordunuz, tebrikler artık öğrendiniz ve etkili bir şekilde bunlara cevap verebilirsiniz.

Etik Konusunda Mantık
Öncül 1: İnsan öldürmek yanlıştır.
Öncül 2: Ötenazi, bir insanın öldürülmesini içerir.
Sonuç: O halde, ötenazi yanlıştır.
Bildiğiniz gibi ötenazi dayanılmaz acılar çeken ve artık buna bir son vermek isteyen insanlar için uykuya dalmaktan farksız olarak görülen bir intihar yöntemidir. Kişinin rızası dahilinde verilen bu ilaç çoğu kişi için bir lütuftur ama bu önermeye göre o kişilerin acı çekmesi daha doğrudur. Buna karşıt bir önerme oluşturmaya çalışalım.
Öncül: Eğer bir kişi acı çekmek istemiyorsa ve rızası varsa, ötenazi hakkı bulunmalıdır.

Sonuç
Notlarımı, pdflerimi, videoları kontrol ediyorum ve Mantık konusunu tek bir yazıda bitirmek gerçekten imkansız. Hem benim için çok uzun olacaktır hem de bu yazıyı bitirecek bir insanın epey boş vakti olması gerekecektir. Muhtemelen henüz üçte birine geldiğimiz yazının devamını Mantık adı altında ayrı bir bölümde tek tek işlemek daha iyi olacaktır.
Özetle, doğru düşünme metodu olarak kısaca kestirip atabileceğimiz bir dal olan Mantık, akıl yürütme gibi çok işimize yarayacak önemli bir konuyu disipline eder.
Öncelikle, mantık sayesinde düşüncelerimizi tutarlı ve doğru bir şekilde ifade edebiliriz. Bir argümanın geçerli olup olmadığını anlamamıza yardımcı olur, böylece yanıltıcı bilgilerden kaçınırız.
Ayrıca, problem çözme ve karar verme süreçlerinde büyük bir rol oynar. Matematik, hukuk, felsefe ve bilişim gibi alanlarda mantık kullanılarak karmaşık konular sistemli bir şekilde analiz edilir.
Bunun yanı sıra, eleştirel düşünmeyi geliştirerek manipülasyonlara karşı daha dirençli hale gelmemizi sağlar. Örneğin, reklamlar veya siyasi söylemler mantık hataları içerebilir; ancak mantık bilgisi olan biri bu hataları fark edebilir.
Ders kitaplarında detaylı bir şekilde görmeyi isteyebileceğiniz eğlenceli bir konudur, yakında yayınlanacaklar bölümünü günlük olarak takip ederek sevdiğiniz konular hakkında yazılar gelip gelmeyeceğini öğrenebilirsiniz.