Katolik Kilisesi

Katolik kilisesi veya mezhebi tam olarak neye inanıyor? Ortodoks, kıptilik, apostolik gibi daha onlarca mezhebe bölünmüş olan hristiyanlığın en çok iman edilen kilisesi Katolik inancının temel hatları nelerdir, neye inanırlar ve katolik olmak için neleri kabul etmelisiniz?

Vicdani bir güç olarak din kavramı insanların hayatlarına son derece etki etmektedir ve dünyadaki çoğu olayın asıl belirleyicisidir, yaklaşık 1.5 milyar insanın iman ettiği mezhepte büyük oranda sözü geçen tek bir kişi olduğunu biliyor muydunuz? Roma Psikoposu olarak görev yapan Papa uygun gördüğü herhangi bir şeyi günah olarak nitelendirebilme yetkisine sahiptir. Bir Papa seçildikten sonra ömür boyu makamında kalmaktadır, görevden azledilme gibi bir durum yoktur.

Ancak şunu da belirtmekte fayda var ki Papa tek güç değildir, Kardinaller Koleji, Kuria, Piskoposlar ve Başpiskoposlar, Rahipler ve Diyakozlar, Ekümenik Konsiller ve Sinodlar, Tarikatlar ve Cemaatler de Papa’nın gücünün en azından bir kısmına ortak olabilmektedir.

Petrusun Halefi olarak görülen Papa aynı zamanda Vatikanın devlet başkanı komunundadır, genel politikaları belirler ve Kilisenin karar mercii olarak görülür.

Kilisenin kurucusu olarak anılan Petrus, Matta İncili 16:18 de geçmektedir “Sen Petrus’sun ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım.”
Tabi bu iddia Katolik Kilisesinin kendi varsayımı olmakla birlikte kendilerine bir dayanak aramaları olarakta görülebilir. Bu andan sonra Katoliklerin ortaya çıktığına inanılırarak aslında Hristiyanlığın Katolik ekolüyle birlikte başladığı da düşünülür.

Milattan sonra 325 yılında ünlü İznik Konsilinin toplanması ile birlikte ilk doktrinler benimsendi.
Milattan sonra 1054 yılında ise bilinen o büyük bölünme gerçekleşti ve Katolik Kilisesiyle Ortodoks Kilisesi resmi olarak ayrıldı.

16. Yüzyılda Reform hareketleriyle beraber Protestanlık ortaya çıktı, bunun ivmesiyle Katolik İnancı, Papa, Kilise çok büyük zarar görerek kendi içinde Reformlara girişmeye başladı ve bundan sonra da insanlar yavaş yavaş kendilerinin sömürülmeye başlandığı hissine kapıldı… Ortaya Sosyalizm, Komünizm ve diğer ideolojilerin çıkmasının sebebi de Kilisenin halk üzerindeki zulmüne dayanmaktadır.

Katolik İnancı

Katoliklerin neye inandığını birkaç alt başlık ile kısaca özetleyebiliriz. Zira bu başlıklara bile özel olarak ayrı konular açılabilir ama bu yazımızı uzun ve sıkıcı bir hale sokar…

Tanrı

Teslis (Üçleme) : Katolikler, Tanrı’nın Baba, Oğul (İsa Mesih) ve Kutsal Ruh olmak üzere üçlü bir yapıda var olduğuna inanır.

Çoğu insanın düştüğü bir hata var ki bazıları, Katoliklerin 3 farklı Tanrıya ayrı ayrı inandıklarını düşünürler ama bu yanlıştır.

Tek Tanrı İnancı : Katolikler, tek ve mutlak Tanrı’ya inanır; ancak O’nun üç farklı kişilikte tezahür ettiğini kabul ederler.

Hristiyan teolojisini yeni öğrenecekler için başta kafa karışıklığı yaratan bu konu için ufak bir şema bırakıyorum.

İsa Mesih

İsa, Tanrı’nın Oğlu’dur : Dünyayı günahlarından kurtarmak için çarmıha gerilmiş, üçüncü gün dirilmiştir.

İlk defa Aziz Pavlus tarafından ortaya atılan iddiaya göre, İsa aslında insanlığın günahları için çarmıha gerilmiş ve bizim yerimize ceza çekmiştir. Katolikler İsa’nın bir gün kurtarıcı (Mesih) olarak geri geleceğine inanırlar.

Gelenek

Katolikler, İncil ve onunla birlikte Eski Ahiti de kabul ederler, sadece yazılı Kutsal Kitaplarına değil aynı zamanda Kilisenin tarih boyunca geliştirdiği öğretiler ve uygulamalara da bağlıdırlar.

Otorite

Papa : Katolik Kilisesi’nin en yüksek otoritesidir. Roma Piskoposu olarak tüm Katolikler için nihai karar mercii sayılır.

Kilise (Ecclesia) : Kurtuluşun gerçekleştiği yerdir ve Katolik Kilisesi kendisini “Mesih’in yeryüzündeki bedeni” olarak görür.

Sakramentler (Kutsal Ayinler)

Kiliseye girmek için yapmanız gereken ve girdikten sonra da katılımınız gereken bazı ayinler vardır. Bunu İslamiyetin 5 Şartı ve İmanın 6 Şartına benzetebiliriz.

Vaftiz – Günahların bağışlanması ve Hristiyan topluluğuna katılım.
Eucharist (Komünyon/Aşai Rabbani) – İsa’nın bedenini ve kanını sembolize eden ekmek ve şarabın kutsanması.
Krizma (Konfirmasyon) – Kutsal Ruh’un desteğiyle imanın güçlenmesi.
Günah İtirafı (Tövbe Sakramenti) – Günahların bir rahip aracılığıyla affedilmesi.
Evlilik – Tanrı’nın kutsadığı bir birliktelik olarak kabul edilir.
Rahip Takdisi (Kutsal Düzen) – Rahiplerin atanması ve kutsanması.
Hastaların Mesh Edilmesi – Hastalar ve ölüm döşeğindekiler için yapılan kutsama.

Evlilik

Katolik inancında evlilik bağlayıcıdır, yani boşanmak gibi bir durum yoktur. Evlenildiği takdirde 2 ruh birbiriyle birleşir ve “Tanrının birleştirdiğini insan bozamaz” (Matta 19:6) ayetiyle boşanmanın mümkün olmayacağını söylerler.

Tek eşlidirler ve bazen istisnai durumlarda Papa, evliliğin en başından geçersiz olduğunu ilan edebilir. “Akraba evliliğiRitüel eksiliğiBaskı veya zorlamayla evlendirme” gibi mazeretler kullanılmıştır.

Her evlilik için kilisenin onayı gerekmektedir. Taraflardan en az biri katolik olmalı, eğer değilse kiliseden özel olarak izin almalı, evliliğin açık ve dürüst olarak aldatmacalardan uzak olması gerekmektedir.

Ahlak

Hayat kutsaldır ve her ruh için dua edilmelidir. Kürtaj, ötanazi ve ölüm cezalarına karşıdırlar. Aile olmak ve evlenmek son derece kutsal kabul edilerek boşanma tavsiye edilmez, bazı katolikler toplumlarda boşanmış bireyden uzak durulduğu ve dışlandığı da bir gerçektir. İncilin temel prensipleri olan sevgi, merhamet, adalet ve yardımlaşma gibi konular erdemdir

7 Kötü Günah (Septem Peccata Capitalia) :

Kibir (Superbia) → Kendini başkalarından üstün görmek.
Hırs (Avaritia) → Aşırı mal mülk ve para düşkünlüğü.
Şehvet (Luxuria) → Kontrolsüz cinsel arzular.
Kıskançlık (Invidia) → Başkalarının iyiliğini çekememek.
Oburluk (Gula) → Aşırı yeme, içme ve hazza düşkünlük.
Öfke (Ira) → Kontrolsüz öfke ve nefret duyguları.
Tembellik (Acedia) → Ruhsal ve fiziksel görevlerden kaçınmak.

Bunların dışında kişiyi Tanrıdan tamamen kopartabilen günahlar ve hafif denecek günahlarda mevcuttur. Küçük yalanlar, dikkatsizlikler, bencillik gibi daha hafif kusurlar bu gruba girer.

Ağır bir konu olması (örneğin cinayet, zina).
Kişinin tam bilinçli olması (yaptığının günah olduğunu bilmesi).
Özgür irade ile yapılması (zorlamadan değil, bilinçli bir seçim olarak işlenmesi).

Gibi sebepler büyük günah kategorisine girer ve kişinin Ruhu artık neredeyse kurtarılamaz olarak görülür. Eğer kişi tövbe etmezse sonsuz cehennem ile cezalandırılabilir.

Bu günahların tam karşılığı olarak birde 7 Erdem vardır

Alçakgönüllülük (Humilitas) → Kibre karşı.
Cömertlik (Caritas) → Açgözlülüğe karşı.
İffet (Castitas) → Şehvete karşı.
İyilikseverlik (Humanitas) → Kıskançlığa karşı.
Ölçülülük (Temperantia) → Oburluğa karşı.
Sabır (Patientia) → Öfkeye karşı.
Gayret (Industria) → Tembelliğe karşı.

Meryem Ana

Theotokos, İsa’nın annesi olarak büyük saygı görür ve günahsız doğum öğretisine göre orijinal günahtan muaf olduğuna inanılır.

Azizler

Azizler, Katolik Kilisesi tarafından örnek alınması gereken kutsal kişiler olarak kabul edilen, yaşamları boyunca derin bir iman göstermiş, fedakârlık yapmış ve mucizelerle ilişkilendirilmiş kişilerdir. Azizler, Tanrı’ya en yakın olan kişiler olarak görülür ve Katolik inancında şefaatçi olarak kabul edilirler.

Bir kişinin Aziz olarak görülmesi çok uzun ve resmi bir süreçtir. Buna kanonizasyon denir ve kişi öldükten 5 yıl sonra başlar. Eğer kişi dindar bir hayat sürdüyse, yerel psikopos onun azizlik sürecini başlatır ve Vatikanda’ki İnanç Doktrini Kongregasyonu bunu inceler. Daha sonra hayatında Hristiyan Erdemleri sergilediği doğrulanırsa “Venerabilis” yani saygıdeğer ünvanı verilir.

Kişinin ölümünden sonra bir mucize gerçekleştirdiği görülürse “Beatus” veya türkçesiyle kutsanmış ilan edilir. Eğer kişi şehitse herhangi bir mucize şartı gözetilmez.

Bundan sonra tekrar ikinci bir mucize gerçekleşirse artık Papa onun “Aziz” olarak görüleceğini ilan eder ve kişi tüm katolikler tarafından saygıyla anılır.

Birkaç önemli Azizin isimlerini buraya bırakıyorum dileyen bu olağanüstü insanların hayatlarını ayrıyeten araştırabilir.

Aziz Petrus (Saint Peter) → İlk Papa, Havarilerin lideri.
Aziz Pavlus (Saint Paul) → Hristiyanlığı yaymada büyük rol oynayan havari.
Aziz Fransis (Saint Francis of Assisi) → Fakirlik ve doğa sevgisiyle tanınır.
Aziz Antonius (Saint Anthony of Padua) → Kaybolan eşyaları bulmak için şefaatçi.
Aziz Tereza (Saint Teresa of Calcutta) → Yoksullara yardımıyla tanınan modern bir azize.

Azizler Adına Yapılanlar

Yortu Günleri: Her azizin bir özel günü (bayramı/yortusu) vardır ve o gün anılır.
Dualar: Katolikler, azizlere dua ederek onlardan şefaat talep ederler.
İkonlar ve Heykeller: Kiliselerde ve evlerde azizlerin heykelleri veya ikonaları bulunur. Bunlar genelde evin en güzel ve gözde köşesine konularak gelen misafirlerin de görmesine olanak sağlanır.
Hac Ziyaretleri: Katolikler, azizlerin yaşadığı veya gömüldüğü kutsal yerlere hac ziyaretleri yapar. Bizim kültürümüzdeki türbe ziyaretleri ile benzerlikleri vardır.

Azizler aslında bir kültürdür, Katolikler bu kişiler sayesinde birbirleriyle bir araya gelir, onlardan ilham alır ve daha iyi bir hayat yaşarlar. Onların hayatları Kiliselerde örnek olarak gösterilir ve isimleri hiçbir zaman unutulmaz. Genellikle her Kilisenin çoğunlukla örnek verdiği bir Aziz vardır, erdemli olarak Tanrıyla iç içe hayat yaşayan Azizler Hristiyan kültürün çok önemli bir parçasıdır.

Aziz Olan Melekler


Aziz Mikail → Polislerin ve askerlerin koruyucu azizi.
Aziz Cebrail → Tanrı’nın mesajlarını insanlara ileten melektir.
Aziz Rafael → Şifa meleğidir.

Yukarıda saydıklarım ise bir diğer Aziz olanlardır ama tek bir fark ile bunlar Melektirler, Tanrı tarafından özel olarak insanlara yardım ettikleri için seçilmişlerdir ve hatta 29 Eylül Başmelekler günü olarak anılmış ve bayram ilan edilmiştir.

Son

Daha adı sayılacak bir sürü Aziz ve Melek olmasına rağmen Katolik Kilisesini özetlemek istiyorum. Katolikler Evliliğe, Azizlere, Meryem Anaya ve Hristiyan Erdemlerine son derece bağlı olarak büyüyen dogmatik bir inanca sahiptirler. İnançlarının merkezlerinde dua etmek ve sevgi yer alır. Papaya ve onunla birlikte güç verdikleri bir grup insanın inanç doktrinleri belirlemelerine ve hayatları üzerinde rol sahibi olmalarına olanak sağlamışlardır. Hristiyanlığın en başından beri var olma iddiasını taşıyorlar ve dünya üzerindeki en büyük mezheptirler.

Katolik Kilisesi bu kadar kısa bir yazıda anlaşılabilecek bir tarihe ve teolojiye kesinlikle sahip olmamakla birlikte buradaki her şey için muhtemelen ayrı ayrı konular açacağımı da söylemek istiyorum. Benim gibi Hristiyan tarihine meraklı insanlar için Türkçe kaynak kıtlığı çektiğimiz aşikardır. İletişim kurmak veya düzeltme yapmamızı isteyenler kişiler için aşağıda bulunan mail adresini sizler için bırakıyorum.