İsa’nın Havarileri

Havariler, Hristiyanlık inancının ilk dönemlerinde, İsa’nın öğretilerini yaymakla görevlendirilen ve doğrudan onun çevresinden seçilmiş kişiler olarak tanımlanır. Yunanca kökenli “apostolos” kelimesinden gelen “havari”, gönderilmiş kişi ya da elçi anlamına gelir. Bu unvan, zamanla sadece İsa’nın yakın çevresindekilerle sınırlı kalmayıp, farklı koşullar altında görevlendirilen diğer kişilere de uygulanmıştır.

Başlangıçta, İncil metinlerine göre İsa tarafından seçilen on iki havari bulunmaktaydı. Bu kişiler, erken Hristiyanlık toplulukları için hem öğretici hem de örgütleyici bir rol üstlendiler. Ancak bu sayı sabit kalmadı. İhanetinin ardından Yahuda İskariot’un yerine Matyas seçildi ve havari sayısı yeniden on ikiye tamamlandı. Daha sonra, Tarsuslu Pavlus –İsa’yı yaşamı sırasında tanımamış olmasına rağmen– Hristiyanlığa geçtikten sonra kendisini havari olarak tanımladı ve bu sıfat kilise tarafından da benimsendi. Pavlus’un ardından onunla birlikte çalışan Barnabas da bazı kaynaklarda havari olarak anılır.

Zamanla, “havari” terimi daha geniş bir şekilde kullanılmaya başlandı. Örneğin, İsa’nın kardeşi Yakup, Pavlus’un mektuplarında ve bazı erken dönem yazılarında önemli bir figür olarak yer alır ve kimi zaman havari olarak değerlendirilir. Aynı şekilde, Andronikus ve Yunia gibi isimler de Pavlus’un yazılarında “seçkin havariler” olarak anılmıştır.

Bu bilgiler ışığında, Hristiyanlık tarihinde “havari” olarak adlandırılan kişilerin sayısı kaynağa ve yoruma bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genelde kabul gören listeye göre bu sayı 14 civarındadır (12 orijinal havari + Matyas + Pavlus). Ancak Barnabas, Yakup ve bazı diğer isimlerle birlikte sayı 16–20 kişiye kadar çıkabilmektedir.

Havarilerin etkisi, sadece kişisel öğretileriyle değil, aynı zamanda yazılı kaynaklara –özellikle Pavlus’un mektupları gibi– katkılarıyla da sürmüştür. Bununla birlikte, bu kişilere dair bilgiler çoğunlukla kutsal metinler aracılığıyla aktarılmıştır; tarihsel ve arkeolojik açıdan net kanıtlar oldukça sınırlıdır. Bu nedenle havariler, inanç tarihindeki rollerinin yanı sıra, tarihsel bir araştırma konusu olarak da tartışmalı bir yerde durmaktadır.

Havariler Kimlerdi?

  1. Petrus (Simon) – Balıkçıydı; erken kilisede lider olarak görülür.
  2. Andreas – Petrus’un kardeşi; İsa’nın ilk öğrencilerindendir.
  3. Yakup (Zebedi oğlu) – İlk öldürülen havari olduğu düşünülür.
  4. Yuhanna – Yakup’un kardeşi; geleneksel olarak İncil yazarı kabul edilir.
  5. Filipus – Vaaz ve mucizeleriyle anılır.
  6. Bartalmay (muhtemelen Natanel) – Filipus’un tanıştırdığı bir figür.
  7. Tomas (Didimus) – Şüpheci tavrıyla tanınır (“Şüpheci Tomas”).
  8. Matta (Levi) – Vergi toplayıcısıydı; geleneksel olarak İncil yazarı kabul edilir.
  9. Yakup (Alfeus oğlu) – “Küçük Yakup” olarak da bilinir.
  10. Taddeus (Yuda, Yakup oğlu) – “Yuda değil, diğer Yuda” olarak da geçer.
  11. Simon (Kanani / Zelot) – Zelo grubu üyesi olabilir.
  12. Yahuda İskariot – İsa’yı ele veren havari; daha sonra intihar ettiği aktarılır.

+ Sonradan Havari Sayılanlar

  1. Matyas – Yahuda İskariot’un yerine seçildi (Elçilerin İşleri 1:26).
  2. Pavlus (Saul) – İsa’dan sonra Hristiyanlığa geçti; kendi mektuplarında havari olduğunu söyler.
  3. Barnabas – Pavlus’un yol arkadaşı; Elçilerin İşleri’nde “havari” olarak anılır.
  4. Yakup (İsa’nın kardeşi) – Kudüs kilisesinin lideriydi; bazı kaynaklarda havari kabul edilir.
  5. Andronikus ve Yunia – Romalılar 16:7’de Pavlus tarafından “seçkin havariler” olarak anılır.
  6. Silas (Silvanus) – Pavlus’un yol arkadaşıdır; bazı kaynaklarda havari olarak değerlendirilir.

“Havari” unvanı yalnızca İsa’nın seçtiği kişilerle sınırlı değildir; bu nedenle sayı yoruma bağlı olarak artabilir.

Bazı kiliseler Yunia’yı ilk kadın havari olarak kabul eder.

Resmî kabul kiliseden kiliseye değişir; örneğin Katolik, Ortodoks ve Protestan geleneklerinde küçük farklar vardır.

Hain Havari Kimdi

Havarilerden birinin hain olduğu söylenir ve bu kişi genellikle Yahuda İskariot olarak anılır. İsa’nın seçtiği on iki havariden biri olan Yahuda, grup içindeki para işlerinden sorumluydu. Ancak İncil anlatılarına göre, İsa’yı yetkililere haber vererek onun tutuklanmasına yol açan da yine Yahuda olmuştur. Bu olay, Hristiyanlık tarihinde “ihanet” olarak kabul edilir ve genellikle İsa’ya attığı ‘ihanet öpücüğü’ ile simgeleştirilir.

Anlatıya göre Yahuda, İsa’yı ele vermek karşılığında otuz gümüş para almıştır. Daha sonra bu davranışından pişman olduğu, hatta parayı geri vermeye çalıştığı ve intihar ettiği anlatılır. Ancak Yahuda’nın sonuyla ilgili detaylar, İncil’in farklı bölümlerinde farklı şekillerde aktarılır. Kimi kaynaklar onun bir tarla alıp orada öldüğünü söyler.

Yahuda’nın neden böyle bir şey yaptığı ise tarih boyunca çok tartışılmıştır. Kimilerine göre sadece para için, kimilerine göre politik ya da dini sebeplerle böyle bir yola girmiştir. Sonuç olarak, Yahuda İskariot ismi, zamanla ihanetin sembolü haline gelmiştir.

Nasıl Ortaya Çıktılar

Havariler, doğrudan İsa tarafından seçilen bir grup insan olarak ortaya çıktı. Yeni Ahit’e (özellikle Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri’ne) göre İsa, halk arasında dolaşırken farklı sosyal sınıflardan bazı kişileri kendisine “takipçi” olmaları için davet etti. Bu kişilerden 12’sini özel olarak seçerek, onları “elçi” ya da “gönderilmiş kişi” anlamına gelen havari (apostolos) olarak görevlendirdi.

Seçim Süreci ve Amaç:

  • İsa’nın bu kişileri seçme nedeni, öğretilerini bizzat öğrenmeleri, yanında bulunmaları ve daha sonra onun adına bu öğretileri yaymalarıydı.
  • Seçim süreci ani bir toplama değildi; İsa önce bir grup takipçiyle zaman geçirdi, ardından içlerinden 12 kişiyi özel olarak ayırdı (bkz. Luka 6:12-16).
  • Bu kişiler, İsa’nın günlük yaşamına, mucizelerine, vaazlarına ve sonunda çarmıha gerilmesine birebir tanıklık ettiler.

Ortaya Çıkışın Arka Planı:

  • Yahudi bağlamı: O dönemde Filistin bölgesinde birçok dini öğretmen (rabbi) vardı. Her rabbi, kendi öğrencilerini etrafında toplardı. İsa da bu geleneği sürdürüyordu; ancak havariler, sıradan öğrencilerden farklı olarak görevli ve yetkili elçiler olarak seçildiler.
  • Siyasi ve toplumsal koşullar: Roma İmparatorluğu egemenliği altındaki Yahudi toplumunda dini, siyasi ve sosyal arayışlar yüksekti. Bu ortam, yeni bir inanç hareketinin filizlenmesi için uygun bir zemin sağladı.

Havariler Neden Vardı

Havariler, İsa’nın öğretisini insanlara ulaştırmakla ve bu yeni inancı organize etmekle görevli kişilerdi. Onlara ihtiyaç duyulmasının temel nedeni, İsa’nın mesajının sadece belirli bir bölgede kalmaması, farklı halklara ve bölgelere yayılması isteğiydi. O dönemde yazılı kaynaklar yaygın olmadığından, sözlü anlatım ve birebir ilişki, dini yaymanın en etkili yoluydu.

  1. İsa’nın öğretisini yaymak:
    İsa’nın ölümünden sonra, onun yaşamı, öğretileri ve dirilişi hakkındaki bilgileri başkalarına anlatmakla sorumluydular.
  2. Topluluklar kurmak:
    Yeni inananlar için küçük Hristiyan toplulukları oluşturmak, bu toplulukları bir arada tutmak ve organize etmek havarilerin göreviydi.
  3. Vaaz ve öğretim:
    Havariler hem Yahudilere hem de Yahudi olmayanlara (Putperestlere) hitap ederek yeni dini fikirleri anlatırlardı.
  4. Tanıklık etmek:
    Havariler, İsa’nın yaşamına birebir tanıklık etmiş oldukları için (özellikle ilk 12 havari), sözlerinin güvenilir kabul edilmesi beklenirdi.
  5. Liderlik etmek:
    İlk Hristiyan topluluklarında dini rehberlik, karar alma, ihtilaf çözme gibi liderlik rollerini üstlendiler.

Neden ihtiyaç duyuldu?

  • İsa’nın fiziksel olarak artık aralarında olmaması, mesajının yayılması için insan aracılarına ihtiyaç doğurdu.
  • Yazılı İncil henüz ortada yoktu; sözlü aktarıma ve doğrudan tanıklara güveniliyordu.
  • Yeni bir inanç sisteminin temelleri atılıyordu ve bu sistemin şekillenmesi, korunması ve yayılması için kararlı bir kadroya ihtiyaç vardı.
  • Farklı bölgelere ulaşmak gerekiyordu. İmparatorluk sınırları içinde farklı diller ve kültürler vardı; havariler bu coğrafyalara giderek yerel halka mesajı ulaştırdı.