İslam

632 yılında İslam Coğrafyası, peygamberinin ölümünden sonra ciddi isyanlara ve ayrılıkçı hareketlere maruz kalmıştır. Bu isyanların ve halifelik gibi bazı sorunların sonucunda ilk bölünmeler baş göstermiş ve alevilik, haricilik akımları ortaya çıkmıştır. Savaş, kan ve islam dünyasının bölünmesiyle sonuçlanan bu karmaşadan ortaya maalesef yıkım kalmıştır.

Sünnilik, hilafetin seçimle belirlenmesi gerektiğini savunan çoğunluk tarafından benimsenmiştir. Sünniler, Hz. Muhammed’in söz ve davranışlarını (sünnet) dinin temel kaynaklarından biri olarak kabul eder ve dört büyük mezhebe (Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli) bağlıdır. Hadisler ve icma, dini hükümlerde büyük bir öneme sahiptir. Sünniliğin en önemli isimleri arasında İmam Ebu Hanife, İmam Şafii, İmam Malik ve İmam Ahmed bin Hanbel bulunur.

Şiilik, Hz. Muhammed’in 632’de vefatından sonra, hilafetin Hz. Ali ve onun soyundan gelenlere ait olduğunu savunanlar tarafından şekillenen bir mezheptir. İmamet inancını temel alan Şiiler, Ehlibeyt’in masum ve ilahi bir otoriteye sahip olduğuna inanır. Kerbela Olayı, Şiilikte önemli bir dönüm noktasıdır ve matem geleneği bu olay etrafında şekillenmiştir. Mezhebin önde gelen temsilcileri arasında İmam Cafer es-Sadık, Ayetullah Humeyni ve Ayetullah Sistani gibi isimler yer alır.

Kurancılık veya Mealcilik olarak bilinen anlayış ise 19. ve 20. yüzyıllarda modernizm ve rasyonalizmin etkisiyle gelişmiştir. Bu görüşü benimseyenler, İslam’ın temel kaynağının yalnızca Kur’an olduğunu savunur ve hadislerin dini bağlayıcılığını reddeder ya da sorgular. Geleneksel mezheplere eleştirel yaklaşan bu akımın öncüleri arasında Cemaleddin Afgani gibi düşünürler yer alır.

İslamiyet, Hz. Muhammed’in 632 yılında vefat etmesiyle siyasi ve dini anlamda büyük bir dönüşüm sürecine girdi. Bu dönüşüm, özellikle halifelik meselesi üzerinden başlayan fikir ayrılıklarıyla zamanla farklı mezheplerin oluşmasına zemin hazırladı. İlk ayrışma, Hz. Muhammed’in ardından liderliğin kime ait olması gerektiği konusundaki görüş farklılıklarından doğdu. Bir grup Müslüman, halifeliğin seçimle belirlenmesini savunarak Hz. Ebu Bekir’i desteklerken, bir diğer grup ise bu makamın Hz. Ali ve soyuna ait olması gerektiğini savundu. Bu ayrılık, ilerleyen yüzyıllarda Şiilik ve Sünnilik olarak iki büyük mezhebin doğmasına yol açtı.

Sünnilik, İslam toplumunun büyük çoğunluğunu oluşturan ve halifeliğin seçimle belirlenmesini meşru gören kesimdir. Sünniler, dinin temel kaynakları olarak Kur’an ve hadisleri esas almış, zamanla farklı yorumlarla dört büyük fıkhi mezhep (Hanefi, Şafii, Maliki ve Hanbeli) ortaya çıkmıştır. Bu mezhepler, İslam hukuku (fıkıh) açısından farklı metodolojiler benimseyerek çeşitli coğrafyalarda yayılmış ve Sünni dünyada kabul görmüştür.

Şiilik ise, İmamet inancına dayanarak Hz. Ali ve onun soyundan gelen 12 imamın dini ve siyasi liderlikte tek yetkili kişiler olduğunu savunmuştur. Şiiler, Ehlibeyt’e bağlılığı esas alarak, imamların masum olduğuna ve doğrudan ilahi rehberlik altında olduklarına inanır. Zaman içinde Şiilik de Zeydilik, İsmaililik ve On İki İmamcılar gibi farklı kollara ayrılmıştır.

Bunların yanı sıra, İslam tarihinde birçok farklı itikadi ve fıkhi mezhep de ortaya çıkmıştır. Mutezile, kader anlayışı ve akılcılığı öne çıkararak klasik İslam düşüncesinde etkili olmuş, ancak zamanla zayıflamıştır. Haricilik ise, Sünni ve Şii anlayışından farklı olarak katı bir dini ve siyasi duruş benimseyerek daha çok belirli topluluklarla sınırlı kalmıştır. Günümüzde Kurancılık (mealcilik) gibi akımlar, geleneksel mezhepleri eleştirerek yalnızca Kur’an’ın dini hükümlerde temel kaynak olması gerektiğini savunmaktadır.

İslam dünyasında mezheplerin oluşumu, sadece inanç farklılıklarıyla değil, aynı zamanda siyasi mücadeleler, kültürel etkileşimler ve bölgesel dinamiklerle de şekillenmiştir. Mezhepler arası ilişkiler tarih boyunca zaman zaman çatışmalara, zaman zaman ise birlikte yaşam ve hoşgörü anlayışına sahne olmuştur. Bugün İslam dünyasında farklı mezhepler varlığını sürdürmekte olup, mezhepler arası diyalog ve ortak değerler üzerinden birlik sağlama çabaları devam etmektedir.